Sardes Antik Kenti
Sardes Antik Kenti
Manisa, Salihli
Manisa’ya 65 km uzaklığında bulunan Sardes Antik Kenti, Salihli İlçesi, Sart Beldesi sınırları içinde yer alıyor. Sart ve çevresinin 5.000 yılı aşkın yerleşim izlerine sahip olduğu biliniyor. Ayrıca kentin bir zamanlar, Mezopotamya dışındaki en büyük savunma duvarı ile çevrili olduğu düşünülüyor.

M.Ö. 1.200-546 yılları arasında hüküm sürmüş Lidya Krallığı’nın başkenti olan Sardes’in, Antik Dünya’da bu denli öneme sahip olmasının en büyük nedeni, Lidyalılar’ın sikke olarak adlandırılan ilk madeni parayı burada basmış olmalarıdır. Kentin diğer öne çıkan özelliği ise, İran’daki Susa Şehri’nden başlayan Antik Çağ’ın 2.400 km uzunluğundaki ünlü Kral Yolu’nun Sardes’te bitmesidir. Tüm bunlara ek olarak, kentin mükemmel kanalizasyon sisteminin, Antik Çağ’ın ünlü matematikçisi Thales tarafından günümüzden yaklaşık 2600 yıl önce M.Ö. 660’larda yapılmış olması ilgi çekicidir.

Sardes’te gerçekleştirilen büyük çaplı ilk sistemli kazılar 1910 yılından itibaren Amerikalı’lar tarafından başlatılıyor. Kent’ten çıkartılan bazı eserleri, bugün NewYork Metropolitan Müzesi’nde görmek mümkün. Yaklaşık 75 km2’lik bir alana yayılmış olan kentin, şu ana kadar sadece çok az bir kısmının ayağa kaldırıldığı tahmin ediliyor.

Tarihte sırasıyla Lidyalılar, Persler, Bergama Krallığı, Roma ve Doğu Roma hakimiyetinde kalan Sardes Antik Kenti, özellikle M.Ö. 7.yy ve 6.yy’da yaşamış güçlü kralları, Gyges, Alyattes ve Kroisos sayesinde geniş bir alana yayılan kuvvetli bir krallık halini almış ve M.Ö. 7.yy ile M.S. 7.yy arasındaki yaklaşık 1.400 yıl boyunca önemini korumayı başarmıştır.

Lidyalılar Döneminde, Paktolos Çayı (Sart Çayı)’nda yapılan altın madenciliği sayesinde kent çok büyük bir zenginliğe ulaşmıştır. Özellikle Kral Kroisos zamanında zenginlikte altın çağını yaşamıştır. Yapılan kazılar esnasında çayın kenarında M.Ö. 6.yy’a tarihlenen altın arıtma atölyeleri ortaya çıkartılmıştır.

Hristiyanlığın batıya yayılmasında önemli bir rol oynayan Anadolu’daki 7 kiliseden birisinin de bulunduğu Sardes Antik Kenti’nin kalıntıları arasında, anıtsal bir Hamam-Gymnasion (Hamam ve Spor Merkezi) Kompleksi, Artemis Tapınağı, Sinagog, Kilise, Altın Arıtma Atölyeleri, Agora (Çarşı) ve Akropol (Üst Yerleşke) görülebilir.

Ayrıntılar:
Hamam-Gymnasion Kompleksi: Roma Dönemi’nden kalan bu devasa yapı M.S. 2.yy’a tarihlenmektedir ve Sardes Antik Kenti’nin sembolü haline gelmiştir. Hamam, Avlu ve Spor alanı olmak üzere 3 ana bölümden oluşmaktadır.

Ayrıca Antik Dünya’nın en büyük üçüncü havrası (sinagog) bu yapının içinde bulunur. Sinagog M.S. 3.yy’a tarihlenmektedir. Sonraları Sinagog’un bir parçası olarak hizmet veren avlunun ortasında yer alan çeşme, Musevilerce ibadet öncesi temizlik amaçlı kullanılırmış. Diğer bölümde, ayinlerde Tevrat tomarlarını koymak için kullanıldığı tahmin edilen büyük mermer bir masa ve cemaat için ayrıldığı düşünülen oturma grubu görülebilir.


Artemis Tapınağı: Roma İmparatorluğu’nun Hristiyanlığı kabul edişine kadar önemini koruyan tapınak, depremlerle ve Hristiyanlığın kabulünden sonra oldukça zarar görmüştür. İyon Düzeni’nde inşa edilen tapınağın bugün sadece iki tane sütunu eksiksiz olarak ayakta durmaktadır. Tapınağın içinde bulunan Roma İmparatoru’nun eşi Faustina Heykeli’nin başı Londra’daki Britanya Müzesi’nde sergilenmektedir.

Doğu Roma (Bizans) Dükkanları: Kentin büyük mermerlerle kaplı ana caddesi olan Roma Caddesi boyunca bulunan dükkanların ısıtmaları termal sistem ile sağlanmıştır. Dükkanların içinde bugün hala görebildiğimiz pişmiş topraktan yapılı kalın su boruları içinden geçen termal sıcak su, kentteki havuzların doldurulması için kullanılırmış. Bu özelliği ile Sardes Antik Kenti, termal su ile ilk ısıtmayı yapan kent olarak da önem kazanmıştır.

Lidya Tümülüsleri: Lidya Tümülüs Mezarlık alanı olan Bintepeler Kraliyet mezarlığı, Sardes Antik Kenti ile güneyindeki Marmara Gölü arasında bulunmaktadır. Dünyanın en büyük tümülüs alanıdır. Sadece soyluların ve devletin önde gelenlerinin gömüldüğü bu alandaki mezarların büyüklükleri de mezarın ait olduğu kişinin önemi ile doğru orantılıdır. Alandaki en büyük mezarın Kral Alyattes’e ait olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca salihlide tarihi kemer köyü,gokeyup çömlekçilik doğal yapım,poyrazdamlarinda tarihi şu kemeri,sindel köyünde yanardağın patlamasıyla kaçan insanın ayak izleri ve kanlı kaya,adala mah kız köprüsü,kanyon,şelale ve turkiyede en son kapanan nahiye binası,Mamatli köyünde bazalt sütunları,kurşunlu kaplıcaları,çamurbanyolari köyünde kaplıca,şirinyer köyünde lidya veya romaya ait mermer ocaklari ve dahası
Salihli’nin tarihi ve kültürel zenginlikleri konusunda aydınlattığınız için teşekkürler.
Önemli eserlerin yurtdışı müzelerinde sergileniyor olması çok acı verici