Rus Bilim İnsanlarının 2018’de “Uyandırdığı” 42.000 Yıllık Donmuş Solucanlara Ne Oldu?
2018 yılında Rus bilim insanlarının Yakutistan’daki donmuş toprakta buldukları binlerce yıllık solucanların hayata döndürülmesi haberi bilim dünyasında olay olmuştu. Hiç kimsenin mümkün olduğunu düşünmediği bir şey gerçekleşmiş ve olayı anlatan makaleler Rus ve yabancı bilimsel dergilerde yayımlanmıştı. Dünya gerçekten de daha önce solucanların hayatta kalma yeteneklerinin bu kadar eşsiz bir örneğini görmemişti.
Aslında, bilimsel ismi Nematodlar olan yuvarlak solucanlar tamamen tesadüf eseri keşfedilmişti. Ruslar daha önce permafrostta (donmuş toprak) 30 bin yıldan fazla süredir yatan tohumlarda bulunan canlı hücrelerden bitki yetiştirmeyi başarmışlardı, ancak hiç kimse çok hücreli solucanların hayata döndürülebileceğini düşünmemişti.
Bilim insanları Yakutistan’daki permafrostta binlerce yıldır yaşamını sürdürmeyi başarmış bazı tek hücreli organizmaları inceliyorlardı. Bulunan bazı permafrost örnekleri, Pushchino Laboratuvarı’na gönderildi ve bilim insanları tarafından besleyici bir ortama yerleştirildiler. Hedefleri birkaç gün gözlemleyerek tek hücreli organizmaları görmekti. Ancak ortaya bir mucize çıktı. İki farklı bölgeden alınan numunelerden 32.000 yıllık olan permafrostta Panagrolaimus türü solucan ve diğer 42.000 yıllık numunede ise Plectus türü solucan tanımlandı. Her ikisi de yerleştirildikleri ortam içerisinde yaşama yeniden merhaba demişlerdi.
Araştırmalar Devam Ediyor!
Rus ekip, bu keşifle ilgili bir makale yayımladı. Yine de cevaplanmayı bekleyen bir sürü soru vardı. Bu solucanlar binlerce yıla ve zorlu hava koşullarına nasıl dayanmıştı? Ne tür adaptif mekanizmalara, hangi benzersiz genlere sahiplerdi? Türler 40 bin yılda mı evrimleşmişti? İşte bu soruların yanıtlanması için en az 2 yıl sürecek olan bir araştırmaya imza atıldı. Rus ve Alman bilim insanları gözetiminde devam eden çalışmada solucanların DNA’sı Alman Max Planck Moleküler Hücre Biyolojisi ve Genetiği Enstitüsü’ne gönderildi. Burada iki solucanın genomlarının tam kod çözme çalışmaları başlatıldı.
Şu ana kadar elde edilen bilgiler, ikisinin de dişi olduğunu gösteriyor. Ayrıca solucanlardan biri üç set kromozoma sahip ve eşeysiz üreme ile çoğalıyor. Alman ekibi, yıl sonuna kadar her iki solucanın da genom kodlarını çözmeyi ve sonuçları yayımlamayı planlıyor. Aynı solucanların torunları ise Rusya’da Toprak Kriyolojisi Laboratuvarı koleksiyonunda. Kimi kurumuş, kimi hala yaşıyor ve çoğalıyor. Öte yandan, bu solucanların çözülmesiyle birlikte bazı insanlık için tehlikeli mikroorganizmalar da ekosisteme salınabilir mi sorusu akıllara geliyor. İçinde bulunduğumuz Covid-19 süreci göz önüne alındığında bu ihtimal aslında hiç de imkansız görünmüyor…